.png)
Üniversite zamanlarında bu konuya çok akıl yormuştum. Öğrenci topluluklarını yaratıcılığı yüceltmek ve yönetim yeteneklerini geliştirmek için önemli laboratuvarlar olarak görürüm.
2018'de Medium üzerinde bir blog serisi kaleme almıştım. Özellikle topluluk faaliyetleriyle uğraşan arkadaşlarımız için ilham kaynağı olmasını umuyorum:
Bu yazımı da bir hayat manifestosu olarak 2022 yılının başında Medium üzerinde kaleme almışım. Hayat amacını keşfetmek isteyenlere ilham olması dileğiyle:
"5 senedir tam zamanlı olarak içinde yer aldığım profesyonel iş hayatıma sakince dönüp baktığımda; ileride, içinde ilginç şeyler yapma fırsatı olmayan herhangi bir projenin parçası olmayacağımı çok açık bir şekilde söyleyebilirim.
Bir hamsterın koşu çarkını andıran iş süreçlerine, kısıtlı zamanınız olan bu dünyada, -umuyorum ki- bunca yıl belli bir yönde idmanlı hale getirdiğiniz yeteneklerinizi ve de öz benliğinizi köreltme fikri kulağa hiç çekici gelmiyor. Bu durumun parçası olduğum süreçte, kendimi bunun dışına atmak için koşu çarkındaki koşu arkadaşlarımın göze alamadığı yatırımlar yapmaktan çekinmedim. Eğer varacağım noktaya gelmeden, hesapsızca hareket etseydim bu yatırımların bedelini ödeyemez ve sürecin dışına çıkacak hamleyi yapacak an’a beni ulaştıracak asansörden atlamış olurdum. Yapmalı mıydım, o zaman sorsanız dönem dönem yaşadığım umutsuzlukla hayır yanıtı verecektim ancak şimdi büyük resme bakınca net bir şekilde evet diyorum. Yarınki daha büyük resim, belki de başka şeyler söyleyecek.
Kendimi koşu çarkındaki hamsterdan çılgın bir Mickey Mouse’a dönüşmüş hissediyorum.
Gençlere yönelik liderlik gelişim programları düzenleyen bir sivil toplum kuruluşunda; bu gençleri keşfediyor, bu gençleri zenginleştirecek farklı ve yararlı içerikleri onlarla hazırlıyor ve günün her anında seçkin fresh zihinlerle temas halinde kalıyorum. Henüz dünyayı kurtarmadım, çok büyük maddi hedeflere de ulaşmadım. Ancak yaşadığımı hissediyorum ve akışta her anımdan büyük keyif alıyorum. Bu beni daha yaratıcı, hayatımı ise daha anlamlı kılıyor.
The One’ı arayan bir Morpheus gibi hissediyorum.
Manevi haz benim için ortalamanın (içine standart bakış açısına sahip tüm tanıdıklarımızı ekleyebiliriz) beğenisinden uzak işler yapmakta geçiyor. Farklı olan, farklı olmakta bilinçli bir şekilde ısrar eden gençleri bir çatı altında toplama düşüncesi bana heyecan veriyor. Bilginin demokratikleştiği, dolayısıyla bilinç düzeyinde farklı olabilmenin de demokratikleştiği bir zamanda, ortalama olana benim yolculuğumda maalesef fazla yer yok. Farklı ya da acayip olmakla normal olmak arasında medcezir yaşayanları kendi tarafıma çekmek istiyorum. Hikayeme yeni insanlar, yeni yol arkadaşları dahil ederek yürüyorum.
Dünyayı değiştirenler ancak bunu yapabileceklerini düşünecek kadar çılgın olanlardır."